GÖRÜŞLERİMİZ

Türk Ticaret Hukuku: Ekonominin Hukuki Temelleri ve Uygulamadaki Dinamikleri
ANA SAYFA / Ticaret Hukuku / Türk Ticaret Hukuku: Ekonominin Hukuki Temelleri ve Uygulamadaki Dinamikleri

 

Türk Ticaret Hukuku: Ekonominin Hukuki Temelleri ve Uygulamadaki Dinamikler

 

                Türk Ticaret Hukuku, yalnızca ticari işlemlerin düzenlenmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda ekonomik büyümenin, piyasa güvenliğinin ve ticari ilişkilerin şeffaflığının teminatı olarak önemli bir rol oynar. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK), Türkiye'deki ticari yaşamın temel çerçevesini çizmekte ve modern ekonomik yapıyı düzenlemektedir. Bu kanun, geçmişteki ticaret kanunlarıyla karşılaştırıldığında çok daha kapsamlı ve global ticaret sistemine uygun bir yapıya sahiptir.

Bu yazıda, Türk Ticaret Hukuku'nun tarihsel gelişim süreci, temel ilkeleri, hukuki yapısı, ticari işlemler üzerindeki etkisi ve uygulama alanları kısaca ele alınacaktır.

  1. Türk Ticaret Hukuku’nun Tarihsel Gelişimi

                Türk Ticaret Hukuku'nun temelleri Osmanlı İmparatorluğu’na kadar uzanır. 1850 yılında yürürlüğe giren *Kanunname-i Ticaret*, Osmanlı'da ticari hayatı düzenleyen ilk yazılı düzenleme olmuştur. Bu düzenleme, Fransız Ticaret Kanunu’ndan esinlenmiş ve dönemin ticaret hayatına uygun şekilde şekillendirilmiştir. Ancak modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte, ticaret hukukunun daha çağdaş ve sistematik bir şekilde düzenlenmesi ihtiyacı doğmuştur.

1.1. Cumhuriyet Dönemi ve Modern Türk Ticaret Kanunu

                Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra, 1956 yılında yürürlüğe giren eski Türk Ticaret Kanunu, yerleşik ticaret anlayışına önemli katkılarda bulunmuş, fakat globalleşen ekonomi ve ticaretin hızla değişen yapısına uyum sağlamakta yetersiz kalmıştır. 2012 yılında, Türk Ticaret Kanunu önemli bir revizyon geçirerek, modern ekonomik ihtiyaçları karşılayacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Bu yeni kanun, sadece Türkiye içindeki ticaretle sınırlı kalmayıp, uluslararası ticaretin de gereklerini yerine getirecek bir yapıya sahiptir.

  1. Türk Ticaret Hukuku'nun Temel İlkeleri

                Türk Ticaret Hukuku, ticari ilişkilerin güven içinde ve şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlayan birkaç temel ilkeye dayanır. Bu ilkeler, hukukun işleyişi kadar ticari ahlaka da yön verir.

2.1. Dürüstlük İlkesi (Ticari İyi Niyet)

                Dürüstlük ilkesi, Türk Ticaret Kanunu’nun en önemli ilkelerindendir. Ticari faaliyetlerde dürüstlük ve güven sağlanması, sadece taraflar arası ilişkilerin değil, tüm ticaret hayatının sağlıklı bir şekilde işlemesi için gereklidir. Örneğin, bir tacirin bilerek hatalı bilgi vermesi veya yanıltıcı reklamlar yapması, hem haksız rekabet oluşturur hem de hukuka aykırıdır.

2.2. Sözleşme Serbestisi İlkesi

                Türk Ticaret Hukuku, tarafların istedikleri şartlarda ticari sözleşmeler yapabilmelerine olanak tanır. Ancak bu serbesti, kanunun emredici hükümlerine aykırı olamaz. Bu ilke, ticari hayatın esnekliğini artırırken, aynı zamanda belirli denetimler ile koruma sağlar. 

2.3. Şeffaflık İlkesi

                Ticaret hayatında şeffaflık, ticari işletmelerin finansal raporlarını düzenli olarak yayınlamalarını, mali durumlarını net bir şekilde göstermelerini ve borçlarını belirli periyotlarla beyan etmelerini içerir. Şeffaflık, ticaretin sağlıklı bir biçimde sürdürülmesi ve olası piyasa manipülasyonlarının önlenmesi için kritik bir rol oynar.

  1. Türk Ticaret Hukuku'nun Uygulama Alanları

                Türk Ticaret Hukuku’nun kapsamı, ticari işletmelerin kuruluşundan faaliyetlerine, ticari sözleşmelerin yapılmasından alacaklı ve borçlu ilişkilerinin düzenlenmesine kadar geniş bir alanı kapsar. TTK, ticaretin çeşitli alanlarında farklı hükümler getirerek bu karmaşık yapıyı düzenler.

3.1. Ticari İşletme ve Tacirlik Kavramı

                Ticari işletme, belli bir ticari amaç doğrultusunda ve sürekli olarak faaliyet gösteren bir yapıdır. Türk Ticaret Kanunu, ticari işletme sahibi kişilere *tacir* sıfatı verir ve bu tacirlerin belirli yükümlülükleri olduğunu belirtir.

 

Tacirlik Sıfatı ve Sonuçları

                Tacir, sadece ticari işletme işleten bir kişi değil, aynı zamanda ticaret siciline kayıtlı ve ticari defter tutmakla yükümlü olan bir kişi olarak tanımlanır. Tacirlik sıfatı, işletme sahibinin hem ticaret hukuku hem de vergi hukuku açısından önemli sorumluluklar taşımasına yol açar. Örneğin, tacirlerin yıllık gelir beyannamesi vermeleri, defter tutmaları ve ticaret siciline kayıtlı olmaları gerekir.

3.2. Şirketler Hukuku ve Şirket Türleri

                Türk Ticaret Hukuku, şirketlerin kuruluşunu faaliyetlerini, birleşmelerini ve tasfiyelerini düzenler. Şirketler, temelde “şahıs şirketleri” ve “sermaye şirketleri” olmak üzere iki ana grupta incelenir.

Sermaye Şirketleri

                Sermaye şirketleri, ticari faaliyetlerini gerçekleştiren ve sermaye birikimine dayalı şirket türleridir. En yaygın sermaye şirketleri türleri “Anonim Şirket (A.Ş.)” ve “Limited Şirket (Ltd. Şti.)” dir. 

- Anonim Şirket (A.Ş.):Hissedarlarının sorumluluğu sadece taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır. Hisseler, borsada işlem görebilir ve şirket, anonim şirketin yönetim kurulu tarafından yönetilir. 

- Limited Şirket (Ltd. Şti.):Ortak sayısının 50 ile sınırlandırıldığı bu şirket türü, genellikle daha küçük ölçekli işletmelerde tercih edilir. Ortakların sorumluluğu da taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır.

Şahıs Şirketleri

                Şahıs şirketleri, daha küçük ölçekli işletmelerin tercih ettiği bir yapıdır. Bu şirket türü, sahiplerinin sorumluluklarının sınırsız olduğu şirketlerdir ve “Kollektif Şirket” ve “Komandit Şirket” olmak üzere ikiye ayrılır.

  1. Ticaretin Finansal Temelleri: Kıymetli Evrak Hukuku

                Türk Ticaret Kanunu, ticaretin finansal araçlarını düzenlemek için “kıymetli evrak hukukunu” geliştirmiştir. Kıymetli evraklar, ticari ilişkilerde ödeme ve teminat araçları olarak kullanılır ve bunlar arasında en yaygın olanları bono, poliçe ve çektir.

4.1. Bono ve Poliçe

- Bono: Bir borçlunun, alacaklıya belirli bir tarihte ödeme yapacağına dair yazılı bir taahhüttür. 

- Poliçe: Uluslararası ticaretin vazgeçilmez bir aracı olan poliçe, ödeme taahhüdünün ve borçlunun bağlı olduğu ülkenin hükümetinin tanıdığı resmi bir belgedir. 

4.2. Çek Hukuku

                Çek, ticari hayatta sıklıkla kullanılan, görüldüğünde ödenmesi gereken kıymetli evraktır. Çek, çek sahibinin adına yazılır ve taşıyıcısına ödemeyi teminat altına alır. Çekle yapılan ticaret, alacaklı ve borçlu arasındaki güven ilişkisinin daha sağlam hale gelmesine yardımcı olur.

  1. Deniz Ticareti ve Sigorta Hukuku

                Türk Ticaret Kanunu, sadece kara yoluyla yapılan ticaretin değil, aynı zamanda deniz yoluyla yapılan taşımacılığın da düzenlenmesini sağlar. Türkiye, deniz ticaretinde dünya çapında önemli bir aktör olma yolundadır, bu nedenle Türk Ticaret Kanunu’nun deniz ticareti ile ilgili hükümleri son derece kritik bir öneme sahiptir.

5.1. Deniz Ticareti Hukuku

- Gemi Sicili ve İşlemleri: Türk Ticaret Kanunu, gemi sicilinin düzenlenmesi ile ilgili özel hükümler içerir. Gemi sicili, geminin mülkiyetinin belirlenmesi ve alacaklıların haklarının korunması amacıyla oldukça önemlidir. 

- Navlun Sözleşmesi: Ticari yük taşımacılığında, taşınacak malların taşıyıcıya teslim edilmesiyle kurulan bir sözleşmedir. Navlun sözleşmesi, taşıma fiyatı ve taşımanın süresi gibi şartları içerir.

5.2. Sigorta Hukuku

                Sigorta, ticari hayatın risklerini azaltmaya yönelik önemli bir araçtır. Türk Ticaret Kanunu’nda, “mal sigortası” ve “sorumluluk sigortası” gibi farklı sigorta türlerinin hukuki çerçevesi çizilmiştir.

Sonuç: Türk Ticaret Hukuku’nun Ekonomik Yaşamdaki Rolü

                Türk Ticaret Hukuku, sadece ekonomik düzenin temel taşlarını atmakla kalmaz, aynı zamanda ticaretin her alanında tarafların haklarını güvence altına alır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, modern ticaretin gereklerini karşılayarak, ticaret hayatında istikrarı sağlar. Bu kanun, hem yerli hem de uluslararası ticaretin şeffaf ve güvenli bir şekilde işlemesine olanak tanır.

                Türk Ticaret Hukuku'nun gerek şirketler hukuku, gerek kıymetli evrak hukuku, gerekse deniz ticareti ve sigorta hukuku gibi alt dallarının derinlemesine anlaşılması, ekonomik hayatta daha bilinçli hareket etmeyi sağlar. Bu da sadece ticari işletmelerin değil, bireylerin de haklarını koruyarak, ticaretin gelişmesine katkı sunar.

(NOT: Yukarıdaki yazı sadece bilgilendirme amacı taşımaktadır. Somut olaylar yaşanması durumunda avukatınıza başvurmanızı tavsiye ederiz.)

AVUKATA SOR