GÖRÜŞLERİMİZ

Türk Ticaret Kanunu’na Göre Kolektif Şirketler
ANA SAYFA / Şirketler Hukuku / Türk Ticaret Kanunu’na Göre Kolektif Şirketler

Türk Ticaret Kanunu’na Göre Kolektif Şirketler

            Türk Ticaret Kanunu (TTK), ülkemizde ticari faaliyetlerin düzenlenmesi için farklı şirket türlerine yer verir. Bu bağlamda kolektif şirket, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için önemli bir hukuki yapı sunar. Kolektif şirketler, gerçek kişiler arasında kurulan ve ortakların şirket borçlarından dolayı sınırsız sorumluluk taşıdığı bir şirket türüdür. Bu makalede, kolektif şirketlerin temel özellikleri, kuruluş süreci, avantajları ve dezavantajları detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

 

Kolektif Şirketlerin Tanımı ve Temel Özellikleri

            Kolektif şirket, bir ticari işletmeyi bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla gerçek kişiler arasında kurulan ve ortakların şirket borçlarından dolayı sınırsız sorumluluk taşıdığı bir şirket türüdür. Bu şirketlerin diğer şirket türlerinden ayırıcı bazı temel özellikleri vardır:

 

  1. Ortaklık Yapısı: Kolektif şirketlerde ortaklar yalnızca gerçek kişiler olabilir. Tüzel kişilerin ortak olması mümkün değildir. Bu, şirketin daha kişisel bir yapıya sahip olmasını sağlar.
  2. Sorumluluk: Ortaklar, şirket borçlarından dolayı tüm mal varlıklarıyla sınırsız ve müteselsil olarak sorumludur. Bu durum, ortakların risk alma düzeyini artırırken, şirketin finansal kredibilitesini yükseltebilir.
  3. Sermaye: Kolektif şirketlerde asgari bir sermaye koyma zorunluluğu yoktur. Ancak, her ortağın sermaye olarak koymayı taahhüt ettiği tutar, şirket sözleşmesinde açıkça belirtilmelidir.
  4. Yönetim ve Temsil: Yönetim ve temsil hakkı, şirket sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadıkça tüm ortaklara aittir. Bu, ortakların eşit söz hakkına sahip olduğu bir yönetim modeli sunar.

 

Kolektif Şirketlerin Kuruluş Süreci

 

            Kolektif şirketlerin kurulması için belirli bir süreç izlenmesi gereklidir. Bu süreç, yasal düzenlemelere uyum sağlanarak gerçekleştirilir:

  1. Ticaret Unvanının Belirlenmesi: Şirketin ticaret unvanı, ortaklardan en az birinin adı ve soyadı ile şirket türünü içermelidir. Örneğin, “Ahmet Yılmaz ve Ortakları Kolektif Şirketi” gibi bir unvan kullanılabilir.
  2. Şirket Sözleşmesinin Hazırlanması: TTK’ya göre şirket sözleşmesinde bulunması gereken zorunlu unsurlar şunlardır: ortakların ad ve soyadları, sermaye miktarları, ticaret unvanı, faaliyet konusu ve şirketin merkezi.
  3. Noter Onayı: Şirket sözleşmesi ve ortakların imza beyannameleri noter tarafından onaylanmalıdır.
  4. Ticaret Siciline Tescil: Tescil işlemleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerin ticaret sicil müdürlüğünde gerçekleştirilir. Bu işlem, şirketin tüzel kişilik kazanması için zorunludur.
  5. İlan: Tescil işlemi tamamlandıktan sonra, kuruluş Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilir.
  6. Vergi ve SGK Kayıtları: Şirketin faaliyete başlaması için ilgili vergi dairesi ve Sosyal Güvenlik Kurumu'na kayıt yapılmalıdır.

 

Kolektif Şirketlerin Feshi ve Tasfiyesi

            Kolektif şirketlerin sona ermesi çeşitli nedenlerle gerçekleşebilir. Bunlar arasında şirket sözleşmesinde belirtilen sürenin dolması, ortakların oybirliğiyle aldığı karar, iflas veya şirketin amacına ulaşamaması yer alır. Fesih durumunda, şirketin tasfiyesi yapılır. Tasfiye sürecinde şirketin mal varlığı, öncelikle borçların ödenmesi için kullanılır ve kalan kısmı ortaklar arasında paylaşılır.

Avantajları ve Dezavantajları

Avantajları

  1. Esnek ve Basit Yapı: Kolektif şirketlerin kuruluş ve işletme maliyetleri, anonim ve limited şirketlere kıyasla daha düşüktür. Bu, küçük ve orta ölçekli işletmeler için avantaj sağlar.
  2. Hızlı Karar Alma Süreci: Yönetim hakkının ortaklar arasında eşit şekilde paylaşılması, karar alma süreçlerini hızlandırabilir.
  3. Vergisel Avantajlar: Kolektif şirketler kurumlar vergisi yerine gelir vergisine tabidir. Bu durum, bazı durumlarda vergisel avantaj sağlayabilir.

 

Dezavantajları

  1. Sınırsız Sorumluluk: Ortakların tüm mal varlıklarıyla borçlardan sorumlu olması, büyük riskler doğurabilir. Özellikle ticari faaliyetlerde başarısızlık, ortakların kişisel varlıklarını kaybetmelerine yol açabilir.
  2. Sınırlı Sermaye Artırımı: Sadece gerçek kişilerin ortak olabilmesi, şirketin büyüme ve sermaye artırma potansiyelini sınırlayabilir.
  3. Ortaklık İlişkilerinin Zorluğu: Tüm ortakların şirket yönetiminde söz hakkına sahip olması, karar alma süreçlerinde anlaşmazlıklara neden olabilir.

 

Sonuç

Kolektif şirketler, özellikle güven esasına dayalı iş ortaklıkları için uygun bir yapıdır. Küçük ve orta ölçekli işletmeler için düşük maliyetli bir seçenek sunarken, sınırsız sorumluluk gibi önemli riskleri de beraberinde getirir. Bu nedenle, kolektif şirket kurmayı düşünen girişimcilerin hem avantajları hem de dezavantajları dikkatlice değerlendirmesi gerekir. Şirketin kuruluş ve yönetim süreçlerinde yasal düzenlemelere uygun hareket edilmesi, ileride karşılaşılabilecek sorunları en aza indirecektir.

(NOT: Yukarıdaki yazı sadece bilgilendirme amacı taşımaktadır. Somut olaylar yaşanması durumunda avukatınıza başvurmanızı tavsiye ederiz.)

AVUKATA SOR